Kriatus RPG
Kriatus RPG'ye Hoşgeldiniz.

Sitemizden daha çok yararlanabilmek için lütfen üye olunuz.
Kriatus RPG
Kriatus RPG'ye Hoşgeldiniz.

Sitemizden daha çok yararlanabilmek için lütfen üye olunuz.
Kriatus RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Darqsoul Staner
Slytherin 4. Sınıf
Slytherin 4. Sınıf
Darqsoul Staner


Mesaj Sayısı : 32
Galleon : 45
Savaş Tarafı : Kranlık
Kan Saflığı : Safkan

... Empty
MesajKonu: ...   ... Icon_minitimePerş. Tem. 01, 2010 6:01 pm

Bir kayanın üzerinde pineklemek içeride ineklmekten her zaman iyi gelmişti ona yada o bu gibi durumlarda kendini kolaya itendi.Bilmiyordu,ağzında gevelenen sözcüklerin içkinin bir yan etkisi olduğunu anladığında artık komaya girecek durumdaydı,kafası allak bullak olmuş bir durumda hayatın anlamını sorgularken buldu yine kendini.Anlayamıyordu bu son zamanlardaki acılarını yada anlamak istemiyordu acılarını.Hayatın monotonluğuna kapılmış bir muggle gibiydi.Kendinden iğrenmeye başlamıştı artık kendi kendine geliştirdiği acılar içinden gelen sesi onu yönlendirmesi hayatının dönüm noktasında olduğunu farketti.Gözlerini kapadı ve kayanın üzerine yayıldı,Cüssenin bu kadar büyüdüğünü bilmiyordu,ağzının kenarında bir gülümseme belirdi bir anda.Gözlerini açtı derin düşüncelerinin arasına dalmadan önce hayatın renklerini bir daha çekti içine

Düşüncülerinin içine girdiğinde yavaşça eridiğini hisetti,gözleri kamaşırken kendini toparlamaya çalıştı-Tabi ne kadar toparlayabilrse-.Düşüncelerinin içinde dolaşırken birden içinden kendine seslendiğini duydu -Ölmeyeceksin,Eğer Ölürsen Bu Lanet Devam Edecek!- İçimden gelen sesin tınısı kulağımda çınlarken bende içimden ona cevap vermeye hazırlandım -Elbet Öleceğim Seni Pislik!- İçindeki sese hiddetle cevap verirken içindeki siniri dökmek için bir yer aramaya çalışıyordu.Elbet ölecekti ama öldüğünde arkasında laneti bırakmadığından emin olmak istiyordu.Çünkü;Korkuyordu onların lanetlenmesinden ama asla kendine itiraf edemiyordu içindeki sesi düşündü ailediklerden birisi karanlık tarafa geçmesi gerekirdi bu anlaşmanın bozulmaması için.İçindeki sesin onu çağırdığını hisetti -Öldüğünde Onları Lanetli Bırakmak İstiyorsan Şimdi Kendini Öldürebilirsin!- Bu sözcüklerin yüzüne vurulmasının hoşnutsuzluğu ile yüzünü buruşturdu ve bu düşüncelerden sıyrılmak için rahatlamaya koyuldu...

Gözünü açtığında havanın kırmızıya kaçan rengi insanı boğuyordu sanki yavaşça ellerini destek oluşturarak ayağa kalktı ve üstüne baktı.

Out:İsteyen Atlasın Very Happy Very Happy :F :F
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Camille Bellaire
Ravenclaw 6. Sınıf
 Ravenclaw 6. Sınıf
Camille Bellaire


Mesaj Sayısı : 16
Galleon : 26
Savaş Tarafı : İyiler.
Kan Saflığı : Bulanık
Binası : Ravenclaw

... Empty
MesajKonu: Geri: ...   ... Icon_minitimeCuma Tem. 02, 2010 2:02 pm

Camille'e lanet gibi işleyen o KSKS dersinden sonra hipnotize olmuş gibi okulun kalabalık koridorlarında dolaşamazdı. Zaten beyaza kaçan renk tonu biraz daha solmuştu, sakinliğine sakinlik eklenmiş gibiydi. Elinde dünyada en çok değer verdiği iki şey; defteri ve kalemiyle Yasak Orman'ın yakınlarına doğru ilerlemeye başladı. Sonbaharın turunculuğu bütün ormana yayılmış, yeşil yaprakların her biri utanmışçasına kızarmaya başlamıştı. Kendilerini yere bırakmış ve kurumuş yaprakların üzerinde attığı her adımda, bir tanesi daha çatırdıyordu. Camille, sonbaharı sevmezdi. Aslına bakılırsa yağmur yağmadığı sürece sonbahar en nefret ettiği mevsimdi. Kasvetli havalar, karanlık bulutlar, buz kadar keskin kuru soğuklar. Fakat yağmur yağdığında, her şey büyüleniyordu sanki. O kadar farklı bir histi ki bu, etrafta bir kasırga olsa sanki çiseleyen bir yağmur onu bile bastırabilecekti. Camm, yağmurda dans etmeye bayılırdı. Uzun, ipeksi saçlarının ıslanması, kıyafetinin kuruma derdi ya da başka herhangi bir şeyin umrunda olmadığı zamanlardan biriydi. Fakat bugün, tam da o nefret ettiği hava sarmıştı Hogwarts'ın bahçesini. Kesici rüzgar, kuru bir soğuk. Sanki Tanrı terk etmişti bugün burayı. Başka bir yere bahar götürmek için, buranın güzel ilkbaharını almıştı. Geriye kalan; kuru yapraklar, cansız bir orman ve titreyen canlılardı.

Yasak Orman'ın çok dibine gitmeden, her zaman uğradığı küçük bir boşluğun kenarındaki meşe ağacının dibine oturdu bir kez daha. Defterinin kaldığı sayfasını açtı, bir şeyler yazmaya başladı. Günlük tutmazdı, duygularını açığa vurmayı sevmezdi çünkü. Aslında duyguların var olmasını bile sevmezdi. Korku, sevgi, nefret, aşk... Hepsine karşı bir duvar örmüştü sanki, onun ihtiyacı olan tek mühim şey mantığıydı ve onu kullanmasını günden güne daha iyi öğreniyordu. Defterine ne yazdığı, kendisi için de bir bilinmezlikti. Belki de bir şey yazmıyordu, çiziyordu. Karşısındaki kurumuş, cansız manzarayı kağıda dökmekle meşguldu. Fakat biraz yakından bakıldığında Camm'in duygularını değil, düşüncelerini yazdığını görürdünüz. Hikaye yazıyordu. Kendi düşüncelerine zıt karakterler oluşturuyor, kendileri gibi olmadıkları için bu karakterleri yönetmek onu eğlendiriyordu. Aşık oluyorlardı, arkadaş grupları vardı, anneleriyle kek yapıyorlardı. Hogwarts'taki diğer kızlar gibi. Tamamen Camille'e ters kişilikler.

Teneffüs bitesiye kadar yazmaya devam etme düşüncesi onu kontrol ediyordu. Birden defterine bastırdığı kalemini tutan elini geri çekti. Bir çıtırtı duymuştu. Herhangi bir sincabın ya da tavşanın çıkaracağı türden değildi, insan çıtırtısı. Fark etmez zor değil. Ayağa kalktı, defterin arasına kalemi koydu ve defteri koluna sıkıştırdı. Sağ tarafındaki çalılığın arkasından gelen çıtırtıya doğru ilerledi. Meraklıydı, zekasının getirdiği soğukluğu, onu meraklı olmaya da itiyordu. Öğrendikçe, merak ediyordu. Merak ettikçe, öğreniyordu. Orada neler olup bittiğini öğrenmeyi çok istiyordu.

Çalılığın arasından dikkatli adımlarla geçtiğinde gerçekten birinin orada olduğunu fark etti. Sarışın biri, bir erkek ayakta duruyor, nereye bilinmez ama bir yerlere bakıyordu. Camille çalının artık onu kapatmadığını fark ettiğinde çocuk Camille'i çoktan fark etmiş durumdaydı. Camm rahatsız etmek istememişti, rahatsız olmak istemediği için. Merak etmişti sadece, bakıp gidecekti. Birinin yalnızlığını bölmeyi aklından bile geçirmemişti ki.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kriatus RPG :: Yasak Orman-
Buraya geçin: